{ "title": "Mevlana Türbesi", "image": "https://www.turbe.gen.tr/images/mevlana-turbesi.jpg", "date": "21.01.2024 16:55:55", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Mevlana Türbesi, mimarı Bedreddin Tebrizi olan Mevlana Celaleddin Rumi'ye ait olan türbe aynı zamanda Mevlana Müzesi olarak da bilinir. Türbe Mevlana'nın ölümünden sonra Muiniddin Pervane, eşi Gürcü Hatun ve Alemeddin Kayser tarafından 1274 yılında yaptırılmıştır. Türbenin etrafında semahane, mescit, matbah, meydanı şerif, derviş hücreleri, çelebi dairesi şadırvan ve şebi aruz havuzuyla birlikte külliye durumundadır. Külliyede bulunan türbe binası Selçuklu dönemine, türbenin yivli gövdesiyle külahı, giriş koridoru, post kubbesi ve çelebi mezarları Karamanoğulları döneminde, mescit, türbeler, semahane, şadırvan ve matbah ise Osmanlı dönemine aittir.

Mevlana Türbesinin günümüzdeki şekli, kare planı olan zeminde üç tarafında kemerli, bir tarafında kapalı mekân durumundadır. Bunun üzerini 16 dilimli olan sivri bir külah kapatır. Külahın tepe kısmında hilal içinde Mevlevi sikkesi olan yüksek bir alem bulunur. Ayrıca külahın üzerinde firuze çiniler bulunur. Bu külaha yeşil kubbe denmektedir. Külahın altında Mevlana Celaleddin Rumi ise oğlu Sultan Veledin gök mermer kullanılarak yapılan üzeri püşideyle örtülü sandukaları bulunmaktadır. Türbede ayrıca bir mumyalık bölümü bulunur. Günümüzdeki gümüş eşikin altındaki bu bölümün kapısının 18. Yüzyılda örüldüğü bilinir. Bu kısmın çapraz tonozla örüldüğü düşünülmekte ve Mevlana'nın naaşının burada mumyalanarak muhafaza edildiği bilinmektedir.

Günümüzde müze olarak kullanılan Mevlana dergahının bulunduğu yer, Selçuklu sarayının gül bahçesi olduğu dönemde Sultan Alaaddin Keykubat tarafından Mevlana Celaleddin Rumi'nin babası olan Sultanü-l Ulema Bahaeddin Velede hediye olarak verilmiştir. Babası 12 Ocak 1231'de vefat edince, Mevlana Türbesinde bugün olduğu yere defnedilmiştir. Bu gül bahçesine yapılan ilk defin işlemidir. Bundan sonra Sultanü-l Ulema sevenleri Mevlana'ya giderek mezarın üzerine türbe yaptırmayı isteseler de Mevlana'na buna cevap olarak \"Gök kubbenin dışında bundan daha iyi bir türbe olur mu\" diyerek buna tepki vermiştir.

Mevlana Türbesi diğer bir adıyla Yeşil Türbe, dört fil ayağının yani kalın sütunun üstüne, 130.000 Selçuk-i dirhemi karşılığında Mimar Tebrizli Bedreddin'e yaptırılmış. Bu tarihten sonra yapılan inşaat çalışmaları 19. Yüzyıla kadar devam etmiştir. Mevlevi dergahıyla, Mevlana Türbesi 1926 senesine gelindiğinde \"Konya Asar-ı Atika Müzesi\" adıyla müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müze 1954 yılında tekrar gözden geçirilip, \"Mevlana Müzesi\" olarak adı değiştirilmiştir. Müzenin alanı bahçesi dahil 500 m2 kadar iken, istimlak edilen ve gül bahçesi olarak yeniden düzenlenen alanlarla beraber 18.000 m2 kadar büyütülmüştür.

Türbenin, müzenin avlu kısmına dervişan kapısından girilmektedir. Avluda kuzey ve batıda derviş hücreleri bulunur. Güneyi, matbah ve Hürrem Türbesinin adından, üçler mezarlığına açılan Susmuşlar (Hamuşan) kapısıyla biter. Doğuda Sinan Paşa, Hasan Paşa ve Fatma Hatun türbeleri, semahane, mescit kısımları, Mevlana ve diğer aile bireylerinin mezarlarının olduğu ana bina bulunur.

Avlunun içine Yavuz Sultan Selim tarafından 1512 yılında yaptırılan üstü kapalı şadırvan, şebi aruz havuzu ile avlunun kuzeyindeki selsebil denilen çeşme ayrı bir güzellik vermektedir.

Tarihte Kur'an'ı Kerim okunduğundan tilavet odası olarak adlandırılan kısım günümüzde hat dairesi olarak kullanılır. Burada Mustafa Rakım, Mahmud Celaleddin, Hulusi gibi bilinen hattatların levhaları ile Sultan 2. Mahmut tarafından yazılan kabartma levhada bulunur.

Mevlana Türbesi salonuna Sokullu Mehmet Paşa'nın oğlu olan Hasan Paşa tarafından 1599 yılında yaptırılmış olan gümüş kapıdan girilmektedir. Buradaki iki vitrinde Mevlana'nın en bilinen eserlerinden Mesnevi ile Divan-ı Kebir'e ait olan en eski nüshalar sergilenir. Türbe salonunun üzerini 3 tane küçük kubbe örtmektedir. Üçüncü kubbesi aynı zamanda post kubbesi adıyla anılır ve yeşil kubbeyle kuzeyden bitişik haldedir. Salon kuzey, güney ve doğu kısmında yüksek setle çevrilidir. Kuzeydeki iki parçalı yüksek setlerde ise 6 tane Horasan erinin sandukaları bulunur. Bunların ayak ucunda İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han adına yaptırılan nişan taşı sergilenir. Buradaki 2 levha Mevlana felsefesini, düşüncesini açıkladığından oldukça önemlidir.

Türbe salonunu doğu ve güneyden çevreleyen yüksek set üstünde de Mevlana ile babasının soyundan gelen 10 tanesi kadın olan, toplam 55 mezar ve Mevlevilikte makam sahibi olan 10 kişinin toplamda 65 mezar yer alır. Kadınlara ait olan mezarların üstündeki sandukalara sikke konmamıştır. Yeşil kubbenin tam olarak altında Mevlana ile oğlunun mezarları vardır. Üzerlerinde iki bombeli mermer sanduka 1965 senesinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Üzerlerinde bulunan altın sırma tellerle işli puşide ise 1894 senesinde Sultan 2. Abdülhamid tarafından yaptırılmıştır.

Mevlana'nın babasının mezarı üzerinde olan, bazı çevreler tarafından bu durum \"Oğlu geldiğinde babası ayağa kalkmış\" diye açıklanan ahşaptan sanduka, tam bir Selçuklu eseri olup, herkes tarafından mükemmel bir eser olarak tanımlanmaktadır. Bu Mevlana için 1274 senesinde yaptırılmıştır. 1565 yılında Kanuni tarafından Mevlana ve oğlunun mezarlarına mermer sanduka yapılınca, bu ahşap sanduka babasının sandukası olmadığından, buraya konmuştur.
" } ] }