{ "title": "Mehmet Emin Tokadi Türbesi", "image": "https://www.turbe.gen.tr/images/mehmet-emin-tokadi-turbesi.jpg", "date": "21.01.2024 16:15:58", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "
Mehmet Emin Tokadi Türbesi, Kalbi ve ruhi kirlerden temizlemek için Allah'a el açabileceğimiz bir yer olan Mehmet Emin Tokadi Hazretleri'nin makamı. Avlusunda her daim dualar ediliyor. Eğer onun maneviyatından nasiplenmek istenirse üç aylar geldiği zaman İstanbul'da bulunan Zeyrek'teki türbesi ziyaret edilebilir. Üç aylar geldiği zaman huzur kaplar içimizi, kutlu misafir kapıdadır. Bu sebepten dolayı onu en iyi biçimde karşılayabileceğimiz hazırlıklara başlarız.

Bunlardan birincisi iç dünyamıza yönelmek olur. Aklımızı ve ruhumuzu bütün kirlerden temizleyecek şeyler ararız. Örneğin yaşamın keşmekeşliğini bir yana bıraktıracak uhrevi gölgeliklere, bizi bulunduğumuz andan asıl ait olduğumuz yerlere sevk edecek mekanlara gitme ihtiyacı duyarız. Fakat bu yer neresi fazla bilinmemektedir. Böyle vakitlerde, atılacak en doğru olan adım rotayı, Allah'ın evi camilere ya da ona dost olanların kabirlerine çevirmek olmalıdır.

Bu düşünce ile yola çıktık ve iyilikte mükafat, kötülükte hazan var. Kelimesi ile gönlümüzde yer edinen Mehmet Emin Tokadi Hazretleri'nin, Unkapanı'na inen cadde ile Zeyrek yokuşunun birleştiği tepe üstünde türbesi bulunmaktadır. İstanbul'da Ashab-ı Kiram'dan sonra medfun yer alan ve üç büyük evliyadan birisi olarak bilinen Hazret'in türbesi Recep, Şaban ve Ramazan'ın bulutlarına doğru gitmemizi sağlayacak bir atmosferi vardır. Makamın kapısında yazan edeple gelen lütufla gider yazısı, ruhu temizlemek için doğru olan yerde olunduğunu gösterir.

Türbenin, kendini mahfuz eden görüntüsü bulunmaktadır. Birçok insanın yanından giderken fark edemediği etrafı nurlu bir perde ile çevrilidir. Gizlenmiş olmasına karşılık, nasipli olan türbenin yerini bulup dünyanın içerisinde olup da dünyadan uzak bir biçimde ellerini semaya kaldırıyor. Avluda Allah'a açılan eller ise hiç eksik değildir. Şehir dışından gelenler, gezi listelerine Tokadi Hazretleri'nin makamını eklemeyi unutmuyorlar. Bizimle aynı anda türbeye giren grup Eskişehir'den gelmiş ve İstanbul'a gelenler Tokadi Hazretleri'ne uğradıklarından bahsederler.

Hazret'in kabri, avlunun içerisinde demir bir koruma ile kaplı. Fakat bir rivayete göre, orada değil de avluda bulunan Peygamber Efendimizin mührünü taşıyan ağacın dibinde yatıyor. Ancak, günümüzde o ağaçtan eser yok. Çevre düzenlemesi esnasında kesilmiş. Sebebi bundan dolayımı bilinmez, ziyaretçiler dua etmek için ağacın köklerinin bulunduğu yere de uğruyor.

Duaları sona erenler ise türbenin hemen önünde yer alan masalarda ortamın havasını daha çok teneffüs etmek için soluklanıyor, Tokadi Hazretleri hakkındaki bilgilerini tazeliyor. Türbeye girmeden önce aldıkları kitaba göz atıp ibret alınması gereken bu yaşama doğru yolculuğa çıkıyor. Biz de onlarla birlikte semaya ellerimizi açarak Mehmet Emin Tokadi Hazretleri'nin seneler önce ettiği duaya âmin diyoruz: Hayatları boyunca bir kez bizi ziyaret eden imanını kurtarmadıkça vefat etmesin.

Medine ve İstanbul arasında bir ömür. Mehmet Emin Tokadi Hazretleri'nin yaşamı adından da anlaşılacağı gibi Tokat'ta başlar. İlim tahsilini de orada yapar. Bir zaman sonra İstanbul'a yolunu düşürür. Şeyhülislam Mirzazade Mehmet Efendi'den uzun bir vakit ders alır. Yedi kuleli Hattat Abdullah Efendi'den hat sanatını öğrenir ve ardından Mekke'de İmam-ı Rabbani Hazretleri'nin oğlunun talebesine talebe olur, yani Ahmet Yekdes Cüryani'ye. Tasavvufa vakıf olup öğrenci yetiştirebilecek bir hale geldikten sonra hayatının ikinci Hicaz seferine katılarak hadis alimlerinden Ahmed Nahli'den hadis ilmini öğrenir, icazet alır. 1705 yılında İstanbul'a geri gelerek Şehzade Cami'nde dersler vermesi, yavaş yavaş tanınmasına neden olur. Habeşistan, Kudüs, Mekke ve Medine'ye ara sıra yine gider. Davetlere icabet eder fakat 1717'de yeniden İstanbul'a gelir. Önce Eyüp Sultan Hazretleri'nin, sonra da İki Cihan Serveri Peygamber Efendimizin türbedarlığını yapmak şerefine nail olur.

" } ] }