{ "title": "Hz Yuşa Türbesi", "image": "https://www.turbe.gen.tr/images/hz-yusa-turbesi.jpg", "date": "21.01.2024 16:52:00", "author": "Sakine Çankaya", "article": [ { "article": "Hz Yuşa Türbesi: Yuşa Peygamber, Yusuf (A. S) neslinden olmakla beraber, Hz. Musa'nın yaşadığı çağlarda yaşamıştır. Hz. Musa'nın Genç olan Yuşa ile İki denizin birleştiği yere kadar yaptıkları yolculukları ve burada Hızır (A. S) ile bir araya gelmeleri Kur'an'ı Kerim'de Kehf Suresi'nin 60-65. Ayetlerinde anlatılmaktadır. Burada, Hz. Musa'nın yanında yer almış kişinin genç Hz. Yuşa olduğu rivayetlerden anlaşılmaktadır. Hz. Yuşa'nın Beykoz Yuşa Tepesinde gömülü olduğu inanç, Beşiktaş'ta türbesi olan Kanuni Sultan Süleyman'ın sütkardeşi Yahya Efendi'nin (1494-1570) manevi keşfi ile ilişkilendirilerek yaygınlaşarak şöhret bulmuştur. Bazı tefsirlerde Yuşa'nın (A. S) Hz. Musa (A. S) peygamberin vefatından sonra peygamber olarak görevlendirilmiş ve Hz. Musa'nın yeğeni ve yardımcısı olduğu, Hristiyanların ve Yahudilerin ona Yeşu dedikleri nakledilmektedir. Yeşu (Yuşa) Beni İsrail'e gönderilen dört büyük peygamberden biridir. Yuşa adını İbraniceden almaktadır. İbranicede ye Allah, şua kurtarsın demektir. Zaman içerisinde bu iki kelimenin birleşimi Yuşa olarak değişime uğramıştır. Hz. Yuşa'nın babası, ona bu ismi koyduğu zaman İsrail'in Firavun'dan kurtarılmasını dilemiştir.

Hz Yuşa Türbesi: Hz. Yuşa üç dine mensup insanların sahip çıktığı bir muhterem zattır. Ona, Yahudiler, Hristiyanlar ve de Müslümanlar sahip çıkmış ve İstanbul'a geldiğini iddia ederek uğradığı düşünülen bir yere mezarını yapmışlardır. Bu tepe tarihin ilk döneminden bu yana kutsal bir yer olarak kabul edilmiş ve çeşitli uygarlıklar burada kendi dinlerinin ibadethanelerini ve tapınaklarını inşa etmişlerdir. İlk çağlarda burada Zeus tapınağının bulunduğu ve Bizans döneminde bu tapınağın Hagios Michael adında bir kilise olarak değiştirildiği tarih kaynaklarında yer almaktadır. 1500' lü yıllarda yaşanmış olan büyük deprem nedeni ile bu kalıntılardan günümüze kadar eser kalmasa da Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Kanuni Sultan Süleyman'ın sütkardeşi olan ve Beşiktaş'ta türbesi yer alan Yahya Efendi'nin (1494-1570) manevi keşfi ile türbe tekrardan yapılandırılarak gerekli olan manevi itibarına kavuşmuştur. Caminin yanındaki Tarihi mescit Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile yapılmış, birçok padişah burada oluşabilecek izdihamı önlemek için ziyaretleri sınırlamış, farklı birçok önlem alarak türbeyi koruma altında tutmuşlardır. Bu sıkı korumaya rağmen Yuşa Cami bir yangın geçirmiş ve Sultan Abdülaziz döneminde, 1863 senesinde aslına uygun olarak yenilenmiştir. Boyunun çok uzun olduğu bilinen Hz. Yuşa'nın mezarının uzunluğu 17 metredir. Bunun nedeni ise naaşın boyu değil, tam olarak kabrin neresinde yattığı bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Türbe, hangi yüzyılda olursa olsun ülke yöneticileri ve halk tarafından sonsuz bir saygı, sevgi kavramı ile sahiplenilmiş ve korunmuştur. İlk olarak mezarının baş tarafı Kudüs'e yönelmiş ise de Dünya İslam ile tanıştıktan sonra kendiliğinden Kıbleye döndüğü, dilden dile anlatılan hikayelerdendir.
" } ] }